Bu mecrada bir süredir yazdığım yazılarda; hurdacıdan alınan eski bir bilgisayarla başlayan kişisel yolculuğumu, Samsun’da başlattığımız teknoloji projelerini, karşılaştığımız zorlukları ve geri dönüşümdeki sessiz ama etkili katkımızı paylaştım.
Bugün ise rotayı başka bir şehre, başka bir umuda çeviriyorum: Kırıkkale’ye.
Öğretmek, Kodlamaktan Daha Zor
Geçtiğimiz günlerde Kırıkkale İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Hamza Aygün’den bir davet aldım. Yapay zekâ üzerine ilde yapılacak önemli bir çalışmada yer almamı istediler.
Yanında görevli bir öğretmen arkadaş da vardı. Makamdan çok, bir vizyon masasına oturduk diyebilirim. Ne protokol ağırlığı vardı ne de ezber cümleler. Gözlerinde gördüğüm o enerji, şu cümlelerde kendini gösteriyordu:
· “İlimizdeki çocuklara yapay zekâyı doğru öğretelim.”
· “Yetenekli öğrencileri erken keşfedelim.”
· “Bu çocukları sadece sınavlara değil, geleceğe hazırlayalım.”
· “Türkiye’ye değer katan bireyleri birlikte yetiştirelim.”
İnanın, o görüşmeden çıktığımda içimde tarifsiz bir heyecan vardı. Çünkü bu ülkede hâlâ vizyon sahibi kamu yöneticileri var. Ve Hamza Aygün, bu isimlerden biri.
Kasım’da Kırıkkale’de Umut Var
Hamza Bey davetinde şöyle dedi: “Kasım ayında bu konuda Kırıkkale’de geniş katılımlı bir etkinlik yapacağız. Gel, birlikte üretelim.”
Bu, yıllardır hayalini kurduğum şeyin cümleye dökülmüş haliydi. Projeyi sadece dinleyen değil, elini taşın altına koyan insanlar… Ben de “Elbette, seve seve” dedim. Çünkü teknoloji yalnızca yazılım üretmek değil; vizyon birliğidir.
Yapay Zekâyı Anlamayan, Geleceği Yönetemez
Bugün yapay zekâ hâlâ sadece “trend” bir kelime gibi konuşuluyorsa, bunda hepimizin payı var. Oysa bu sadece bir teknoloji meselesi değil; bir ülkenin dijital bağımsızlık meselesidir.
Bu toprakların çocukları, sadece kullanıcı değil, üretici oldukları bir geleceği hak ediyor. Kodla düşünen, veriyi anlayan, etikle yoğrulmuş bireyler…
İşte bizim hedeflediğimiz şey tam da bu.
Teşekkürle Bitireyim
Bu yazıyı, bana “yalnız değilsin” dedirten insanlara ithaf ediyorum. Başta vizyoner yaklaşımıyla fark oluşturan Kırıkkale İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Hamza Aygün’e, çözüm ve iş birliği odaklı yaklaşımı için teşekkür ederim.
Ayrıca her aşamada bize destek olan Samsun Teknopark yönetimine, fikirlerimizi kamuoyuna ulaştıran gazeteci dostlara ve hayal kurduğumuz her projede bizi sabırla dinleyen herkese şükranlarımı sunuyorum.
Son Cümlem Şu Olsun:
Yapay zekâyı sadece kod olarak değil; geleceği yazacak kalem olarak görenlerle yoldaşız.
Kasım’da Kırıkkale’de bir buluşma var. Belki küçük bir adım gibi görünecek.
Ama ben biliyorum ki: Gelecek, o adımın peşinden yürüyecek.