Son yıllarda Türkiye’nin dijital dönüşümü hız kazandı. E-ticaret, fintech ve kamu hizmetlerinde kullanılan yazılımlar milyarlarca liralık ekonomik hacim oluşturdu.
Fakat gözden kaçan kritik bir detay var: bu büyüme siber güvenlik kültürüyle desteklenmediği sürece, kurulan sistemler bir tuğla kadar sağlam olabilir ama tek bir açıkla yıkılabilir.
Bugün ülkemizde kullanılan birçok hazır e-ticaret altyapısı, yabancı yazılım tabanlı veya dış kaynaklı servislerle çalışıyor. Bu sistemler ne kadar gelişmiş görünse de, son aylarda hacklenen ve kullanıcı verileri internete sızdırılan platformlar bize acı bir gerçeği hatırlattı: “Güvenlik, fiyat listesinde yazan bir özellik değil; yazılımın omurgasıdır.”
Milli Yazılım Güvenlik Kalkanı Olmalı
“Milli yazılım” kavramı son yıllarda sıkça gündeme geliyor. Yerli çözümler elbette ki teknoloji bağımsızlığı açısından stratejik öneme sahip. Ancak “yerli yazılım” sadece memleket menşeili olmakla kalmamalı; güvenli, test edilmiş ve uluslararası standartlara uygun olmalı.
Bir yazılımın milliliği, geliştirenin pasaportundan değil, güvenliğine ve şeffaf kod mimarisine olan sadakatinden anlaşılır.
Veri Artık En Değerli Sermaye
Bugün birçok işletme için veri, fiziksel varlıklardan daha değerli hale geldi. Müşteri bilgileri, sipariş geçmişleri, ödeme detayları... Hepsi hem ekonomik hem stratejik bir hazine.
Bu hazinenin korunması sadece bir IT sorunu değil; ulusal güvenlik meselesidir. Çünkü sızan her veri, ekonomiden itibara kadar zincirleme zarar oluşturur.
Bir e-ticaret sitesinin hacklenmesi yalnızca kullanıcı şifrelerinin çalınması değildir — aynı zamanda marka güveninin yok olması, tüketicinin dijital dünyaya olan inancının sarsılmasıdır.
Yazının Devamını Okumak için Aşağıya Kaydırın ▼
Siber Güvenlik Bir Kültürdür
Birçok işletme siber güvenliği hâlâ “antivirüs yükledik, bitti” seviyesinde görüyor. Oysa siber güvenlik; eğitim, süreç, farkındalık ve sürekli test gerektiren bir kültürdür.
Yazılım geliştiricilerden yöneticilere, hatta son kullanıcıya kadar herkes bu zincirin bir halkasıdır.
Sızma testleri (pentest), güncel yedekleme, erişim yönetimi ve veri şifreleme gibi önlemler sadece teknik terimler değil, dijital varlığın sigortasıdır.
Yarın İçin Güvenli Kod, Güvenli Gelecek
Bugün Türkiye’nin attığı en doğru adımlardan biri, yerli yazılım ekosistemine yatırım yapmak. Ama bu ekosistemi siber güvenlik bilinciyle büyütmezsek, gelecekte çok daha ağır bedeller öderiz.
Her kurum, her geliştirici ve her girişimci için artık sorumluluk net:
Kullandığımız yazılımlar kadar, koruyamadığımız verilerden de sorumluyuz.
Güvenlik, milli bir refleks haline gelmeli. Çünkü dijital çağda savaşlar topla tüfekle değil, veriyle kazanılıyor.