Baskın basanındır diye düşünmüş olmalı Reis, takımı öyle bir ön alan baskısı ile başladı ki oyuna, Antepliler nerede ise nefes almakta bile zorlandı.

Goller de geldi bu anlarda.

Geniş alanı seven Coulibaly ve Musamba için bulunmaz bir fırsat doğdu sonrası için doğal olarak.

Belki de sezonun en rahat galibiyetini alması işten bile olmazdı Samsunspor’un, ama kabusu yaşadığı son anlarda bir puana bile duacı olmak zorunda kaldı.

Tam devrenin sonuna gelmişken ve her şey Samsunspor’un lehine gelişiyorken, Zeki’nin rakibine oranla avantajlı olduğu bir pozisyonda faul araması sonrası Antep’in gelen golü, ilk kırılmanın yaşandığı an oldu.

Aynı Zeki, skorun 2-2’ye geldiği dakikada duran top öncesi abartılı bir şekilde yaptığı hareketler ve sözler sonrası takım arkadaşlarının konsantrasyonunu dağıttı maalesef.

Evet hakem kötüydü. Hatta ikinci kırılmaya neden olan Ndiaye’ye gösterilen kart da yanlıştı. Topa vuran oyuncuyu cezalandırdı hakem.

Ama takım kaptanı olarak Zeki, daha sakin ve olgun kalıp, arkadaşlarını oyunun içinde tutmayı bilmeliydi. O nedenle, Zeki adına iyi bir liderlik gösterisine sahne olmadı bu maç.

Reis ‘Regista’vari bir 6 istiyor. Yunus Emre bu tarife en çok uyan isim olduğu için de onu tercih ediyor. Bu anlaşılabilir.

Ama hele oyun 1-2 olmuş ve takımı eksilmişken, bu tür maçları çok oynamış Makoumbau’yu devreyle birlikte düşünemez miydi? Burası soru işareti.

İki ayrı maç seyrettik sanki. Kırmızı karta kadar sahaya dikte eden Samsunspor’un, 10 kişi kaldıktan sonra ise tarumar oluşu düşündürücü.

Rakibin oyunu ele alması normal bu bölümde, normal olmayan şey, bu seviyelerde yadırganacak seviyede seyreden zihinsel ve taktiksel dağınıklıktı.

Van Drangolen’in ekstra çabasına yazık oldu, günün adamıydı.