Milli takıma Samsunspor’dan hiçbir oyuncunun alınmaması hemen hemen hepimizin tepkisini çekti. Samsunspor’un gösterdiği performansın milli takımla ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyorduk ama yetkililer böyle düşünmedi. Bunun olası sebeplerine bir göz atalım.

Öncelikle Vincenzo Montella’nın neden bu kararı aldığını tahmin etmeye çalışalım. Zira kendisi açıklamasında “performansa göre karar veriyorum” diyor ama çoğu veride Samsunsporlu oyuncular, milli davet alan oyunculardan daha önde. Yani; “performansa dayalı davet” açıklaması taca çıkıyor. Peki, neye göre davet ediliyor?

Vincenzo Montella Kendini Dar Bir Havuza Hapsediyor

İtalyan hocanın yoğurt yiyişi, birçok teknik adamdan daha farklı. Anlık, haftalık veya hatta yıllık iyi performanslar bence onun için yeterli değil. Kendisini rahat ettiği, çalışma düzenine aşina olduğu ve kendi çalışma düzenine aşina olan oyuncular var; çok ekstrem durumlar olmadığı takdirde bu havuzun dışına çıkmıyor. İrfan Can Kahveci’nin kadro dışı kalmasına rağmen davet alması, Samet Akaydın’ın sürekli milli takıma çağrılması, 1.5 sezondur doğru düzgün oynamayan Ahmed Kutucu’nun kadroya dahil edilmesi ve daha birçok farklı örnek….

Sonuç olarak hoca şu an için bu şekilde başarılı oldu. Bana kalırsa Zeki Yavru, Mert Müldür de takımında forma şansı bulamıyorken milli davet almalıydı. Zeki’nin iki yıldır vasat oynadığı tek maç; iki hafta önceki Konyaspor karşılaşmasıydı. Hep üst düzey oyunlar ortaya koydu. Bunun ödüllendirilmesi gerekiyordu ama olmadı. Saygı duymak gerekiyor…

Menajerler Milli Takımı Oluşturuyor İddiası

Dünyanın birçok ülkesinde değerli görünen milli takımlar var. Özellikle oyuncu havuzunun geniş olduğu ülkelerde menajerlerin etkisi de fazla. Brezilya milli takımı buna örnek. Son dönemde Türkiye milli takımında da benzer iddialar ortaya atılıyor. “Menajerler milli takımı yapıyor ve bu yüzden bazı oyuncular davet almıyor.” Bu iddia bence doğru değil.

Türkiye milli takımında oynamanın herhangi bir Avrupa kulübü için değeri bulunmuyor. Menajerler, “milli takıma oyuncumu atalım, oradan transfer yaptırırız” diye düşünüyorsa yanlıyorlar ki öyle bir şey düşünmediklerini de biliyorum. Türkiye’de mantığın almayacağı şeyler doğru olabilir ama en azından benim için menajerlerin milli takımı oluşturduğu iddiası çok mantıklı durmuyor.

Taraftar Açısından Üzülecek Bir Durum Yok

Samsunspor taraftarının büyük bölümü milli takıma oyuncu göndermemenin üzüntüsünü yaşadı. Ben ise bu konuda farklı düşünüyorum. Oyuncuların dinlenmesinin, Samsunspor için daha hayırlı olduğunu kanaatindeyim.

Yoğun ve zorlu bir döneme giriyoruz. Takımın herkese ihtiyacı var. Dolayısıyla milli takıma gidilmesi; ekstra tempo, ekstra yoğunluk, ekstra seyahat anlamına gelecekti. Muhtemelen oyuncular üzülmüşlerdir ama Samsunspor için en hayırlısı bence bu.

Bir Gerçekle de Yüzleşelim

Tüm bunlarla birlikte bir gerçekle de yüzleşmek gerekiyor. Ülkedeki futbol iklimi 3 takıma endeksli. Yayınlar, içerikler ve çok daha fazlası bu üç takıma göre yapılıyor. Haliyle bu ortamda Samsunspor forması giyen oyuncuların milli takıma davet almaması bir kamuoyu oluşturmuyor. Oluşturmayacak da…

Bu iklimi değiştirme gücümüz bence yok ama çomak sokabiliriz. Üst üste birkaç sezon istikrarlı şekilde başarılı olmak, hatta şampiyonluk yarışına dahil olmak ve hatta şampiyon olmak düzeni bozacaktır. Emin olun şampiyon olduğumuz gün bile “Samsunspor şampiyon oldu” içerikleri yerine “Galatasaray, Fenerbahçe veya Beşiktaş neden şampiyon olamadı?” içerikleri sunulacak.

Bazı gerçeklerle yüzleşmek hayatı daha yaşanabilir bir hale getiriyor. Bence bu durum da bu gerçeklerden biri.

Masumiyet filminde Haluk Bilginer’in canlandırdığı Bekir karakterinin de dediği gibi “yolu yok çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi…”