Samsunspor, UEFA Konferans Ligi’nde ilk puan kaybını İzlanda’da yaşadı. Hücumda bana göre gerekenleri yaptığımız maçta savunmada dağınık bir görüntü çizdik. Puan kaybının başlıca sebebi de buydu...

İzlanda bana göre herkes için zorlu bir deplasman. Kuralar çekildiği gün de belirttiğim gibi Breidablik ile deplasmanda oynamak sanıldığından daha zorlu. Ancak bütün bu şartlara ve eksiklere rağmen yine de kazanmalıydık. Peki, puan kaybının sebebi neydi?

İlk Sebep Saha Dışı

Ntcham, Sousa, Coulibaly, Celil ve Satka’nın forma giyemediği bir maça çıktık. Haliyle eksikler fazlaydı. Öte yandan bu oyuncular sağlıklı olsa bile bence kadro Avrupa ve ligi beraber götürecek alternatiflere sahip değil. Tam kadro olsak bile bence merkezde ve en uçta eksikler var. Hatta belki stoperde bile eksiğiz denilebilir. Buna karşılık bazı bölgelerde de fazla ve pahalı alternatifler var. Tabii ki bunu tam kadro olduğumuz senaryo için söylüyorum…

Maça döndüğümüzde İzlanda’da Thomas Reis’ın oyuna atabileceği sadece üç oyuncu kulübedeydi. Joe Mendes, Soner Aydoğdu ve Polat Yaldır ki bu oyuncuların da seviyesi ciddi manada tartışılır. Logi Tomasson da kariyerinin en kötü maçlarından birini oynayınca bu isimlere Soner Gönül de eklendi.

Sonuç olarak, ciddi bir kulübe sorunumuz var. Sakatlar ve cezalılar iyileştiğinde de belli bölgelerde halen eksiğiz. Bir üst turda Ndiaye ve Eyüp kadroya yazılacaktır ama ben halen daha iyilerinin olması gerektiğini düşünüyorum. Şimdi olmasa bile uzun vadede bu bölgeler geliştirilmeli.

Borevkovic ile Farklı Savunma Anlayışı

Saha içine geçtiğimizde ise takımın son dönemdeki en dağınık görüntüsüne şahit oluyoruz. Bana göre bunun sebebi Lubomir Satka yerine Toni Borevkovic’in oynamasıydı.

Rick van Drongelen ve Satka’nın uyumu üst düzey. Ek olarak iki stoper de takımı öne itebiliyor. Ancak Borevkovic gördüğüm kadarıyla bunu tam anlamıyla yapamıyor. Kendini sürekli geri attığını gözlemliyorum. Drongelen de mecburen ona uyunca orta saha ile stoper arasında boşluklar oluşuyor. Burada rakibe hem alan hem de zaman veriyoruz. Beşiktaş maçında da benzer sorunlar vardı ama net bir şekilde hissedilmemişti. Breidablik maçında fazlasıyla hissedildi.

Tüm bunlardan “Borevkovic kötü stoper” sonucunu da çıkarmamak gerekiyor. Ancak Satka ile oynadığımız oyunu onunla oynamak zor. Oynamaya kalktığımızda da birebirde kolay eksiltiliyor ve hızı yeterli değil. Guimaraes formasıyla aklıyla bu açıkları kapatıyordu. Henüz bizde oyuna olumlu manada etki ettiği bir performansı olmadı. Zamanla o da daha iyi olacaktır diye umuyorum…

Breidablik Karşısında Bireysel Performanslar

Genel hatlarıyla dağınık bir görüntü çizdiğimiz mücadeleden 1 puanla ayrıldık ve liderliğimizi devam ettirdik. Ancak bazı performanslar ciddi manada S.O.S verdi.

Öncelikle Holse ve Drongelen’i beğendim. Zeki, Makoumbou ve Emre de kendi standartlarına yakın bir oyun ortaya koydular. Marius da oyun içinde inişleri çıkışları olsa da 2 golle takıma katkı sağladı. Hayal kırıklıkları ise farklı isimlerden geldi.

Logi Tomasson: Takıma katıldığından bu yana en kötü maçını oynadı. Neredeyse hiçbir ikili mücadelede ayakta kalamadı. Hava toplarında da sorunlar yaşadı. Bu ortama en alışık olan isim, sahanın en kötüsüydü.

Anthony Musaba: Her şey mükemmel giderken de “Musaba’nın karar alma mekanizması sorunlu, iyi oynuyor ama kötü oynadığı maçlar da gelecek. Çok fazla büyük anlamlar yüklemeyin, sonrasında hayal kırıklığı yaşayabiliriz” demiştim. Şu an kötü oynadığı döneme girdik. Birkaç maçtır oyuna etkisi neredeyse yok. Hızı ve dribbling yeteneği inanılmaz olduğu için yine her maç 3-4 kez adam eksiltiyor ama sonuç elde edemiyoruz. Brediablik maçında oyun da daha fazla sağdan akınca iyiden iyiye oyundan koptu. Yeniden ayağa kalkacaktır. Umarım, bu kısa sürede gerçekleşir.

Alanyaspor Maçı Çok Daha Kritik

Milli aradan sonra zorlu bir döneme giriyorduk ve iki resmi maçtan da beraberlikle ayrıldık. Şimdi önümüzde yine birbirinden kritik karşılaşmalar var. Bana göre bunların en kritiği de Alanyaspor mücadelesi.

Geri kalan fikstürün kağıt üzerinde en kolay maçı ama benim için epey zorlu bir maç. Gerek İzlanda seyahati sonrasına denk gelmesi gerekse rakibi 5’li karşılamaları beni bu maç özelinde korkutuyor. Umarım bir kaza yaşamayız ve Galatasaray deplasmanına kayıpsız gideriz.