Yazarımız Burak Güleç, Samsunspor'un Başakşehir karşısında aldığı 2-0'lık galibiyeti kaleme aldı ve transfer yapamamanın avantajlarına değindi.
Transfer tahtasının kapalı olması Samsunspor için dezavantaj gibi görülse de, sezon başında bolca transfer yapıp daha takım olamamış takımlara karşı bu durum bir avantaj aslında.
Geçen sezon takım olarak bir mucizeyi gerçekleştirdiler. Bu sezon da takım olmanın, birlikte oyun oynamanın, kimin ne yapacağını bildiği bir takımda bunu ligin başında henüz takım olamamış rakiplerine karşı Samsunspor’u avantajlı yapıyor.
Başakşehir maçın ilk devresinde iki takımında kontrollü oyunu seçti. Samsunspor’un yakaladığı pozisyonlardaki “anlaşamamazlık” nedeniyle seyir zevki biraz düşük bir ilk yarı izledik.
İkinci yarıda futbolu güzelleştirmek için iki takımında ortaya koymuş olduğu oyun tribünleri de hareketlendirdi. Maçın ikinci devresinde adeta kimse oturmadı desek mübalağa yapmış olmayız.
Thomas Reis’in mücadeleci oyunu, topun Samsunspor’da olması ve takımın 2-0’a rağmen geri yaslanmaması izleyenlere zevk verdi.
Samsunspor’umuzun 2-0’dan sonra yakalamış olduğu pozisyonları bonkörce harcamamış olsaydı çok sürpriz bir skor ortaya çıkabilirdi.
Maç 0-0 iken Zeki Yavru’nun çizgiden çıkardığı top ise maçın kırılma anıydı.
Her şeye rağmen Konyaspor maçından dört gün sonra böyle bir mücadele ortaya koymak Samsunspor’un sezon başı çok iyi hazırlandığının bir işareti olsa gerek.
Pazar günü Rizespor maçında alınacak 3 puan sadece matematiksel değil, hakemler üzerinden oynanan oyuna karşı camianın bir araya gelip yeniden toparlanması içinde bir fırsat olacak.
Son olarak Celil’i ortaya koyduğu mücadele ve azim için tebrik ediyorum. Samsunlu futbolcularımızın takımımız da daha çok olması şehir takımları için büyük anlam ifade ediyor.
Celil, Mustafa Tan ve Muhammet Özbaskıcı gibi bizim çocuklarımızın daha çok forma şansı bulması dileğiyle.
Transfer tahtasının kapalı olması belki de bizim en büyük avantajımız olacak.