Okullar açılıyor… Milyonlarca çocuğumuz yeni bir eğitim yılına başlarken, toplumun aklında aynı soru dolaşıyor: “Devlet okulu mu, özel okul mu?”
Aslında eğitimde böyle bir ikilem olmamalıydı. Çünkü eğitim, ticari bir tercih değil, herkesin eşit hakkı olmalıydı.
İki Ayrı Yol, İki Ayrı Dünya!
Bugün karşımızda iki farklı tablo var:
Devlet okulları: Kalabalık sınıflar, eksik laboratuvarlar, yetersiz spor ve sanat imkânları. Velilerden sürekli “katkı” talebi.
Özel okullar: Yüksek ücretler, lüks imkanlar, yabancı dil programları, spor salonları, sanat atölyeleri. Ama sadece maddi gücü olanların erişebildiği bir dünya.
Sonuç olarak çocuklarımız, doğdukları ailenin ekonomik durumuna göre iki ayrı dünyada büyüyor. Oysa bir ülkenin geleceği böyle bölünmemeli.
Eğitimde Kâr Anlayışı
Avrupa’daki örneklere baktığımızda, özel okullar vardır ama kâr amacı gütmez. Devletten ayrılan öğrenci başı bütçe, ailelerin seçtiği vakıf/dernek okullarına da aktarılır. Okul aile birlikleri ve öğretmenler yönetimde söz sahibidir. Yıl sonunda hesaplar sıfırlanır; amaç kâr değil, eğitimin kalitesini artırmaktır.
Bizde ise özel okullar büyük bir ticari sektör haline geldi. Çocuklarımızın geleceği, şirket bilançolarının bir satırına dönüşüyor.
Ders Araçları Oyunu
Her yıl yenilenen kitaplar, değişen yardımcı kaynaklar kime hizmet ediyor? Çocuğun temel bilgisi değişmiyor ama kitap sürekli değişiyor. Veliler yeni masraflarla boğuşuyor. Sektör kazanıyor, aile kaybediyor. Çocuklarımızın ihtiyacı olan şey, her yıl yeni kitap değil; istikrarlı ve kaliteli bir eğitim.
Çözüm İçin Yol
Peki ne yapılmalı?
Devlet okullarına ciddi yatırım yapılmalı; laboratuvar, kütüphane, sanat ve spor alanları güçlendirilmeli.
Özel okullar vakıf/dernek modeli ile kâr amacı gütmeyen yapıya dönüştürülmeli.

Veliler ve öğretmenler okul yönetimlerinde söz sahibi olmalı.
Ders araçları en az 5 yıl kullanılmalı, sadece küçük güncellemelerle devam etmeli.
Sözün özü
Bir ülkenin gerçek gücü tankıyla, topuyla değil; okul sıralarında eşit oturan çocuklarıyla ölçülür. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadıkça, geleceğimizi sağlam temellere oturtamayız.
Özel ya da devlet okulu fark etmez… Her çocuk eşit, her çocuk değerli, her çocuk geleceğin mimarıdır.