UEFA Avrupa Ligi play-off'una katılacak Samsunspor, transferde beklenen hareketliliği gösteremedi. Taraftarın tedirginliği artarken, sürecin iletişimi de eleştiri topluyor. Arda Soydaş yazdı!
UEFA Avrupa Ligi play-off aşamasında sahne alacak Samsunspor, Haziran ayını oldukça sessiz geçirdi. Sadece bir resmi transfer yapan kırmızı-beyazlıların bu suskunluğu, taraftarda ister istemez bir tedirginlik yarattı. Üstelik bu tedirginliğin yanına yer yer “güvensizlik tozu” da serpiştirildi.
Peki, bu tedirginliğe ve güvensizliğe gerçekten gerek var mı?
Bola, Bennasser, Schindler Gitti
Transfer yasağıyla başladığı sezonu üçüncü sırada tamamlayan Samsunspor, sezon sonunda birçok isimle yollarını ayırdı. Bu isimler arasında, takımın omurgasını oluşturan oyunculardan Marc Bola ve Youssef Ait Bennasser ile birçok maçta forma şansı bulan Kingsley Schindler de vardı.
Ayrıca yedek kaleci Halil Yeral, beklentileri karşılayamayan Flavien Tait, benzer şekilde performans veremeyen Nanu ile de vedalaşıldı.
Teknik ekipte de bir değişiklik yaşandı. Thomas Reis’in yardımcısı Markus Gellhaus’un önümüzdeki sezon kadroda yer almayacağı açıklandı.
Gelen tek isim ise herkesin malumu: Logi Tomasson. Bu şartlar altında Haziran ayının beklenildiği gibi geçmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kadro Geçen Sezonun Gerisinde
Geçtiğimiz sezon, bilindiği üzere transfer yasağı bulunan bir kadro ile lige girilmişti. O kadroda, Thomas Reis’in yardımcısı, yedek sağ bek, yedek kaleci ve 6 numara mevcuttu. Birkaç gün içinde başlayacak yeni sezon kampında ise büyük ihtimalle yedek sağ bek, 6 numara ve yedek kaleci olmayacak.
Yani basit bir matematikle söylersek, kadro şu an itibarıyla geçen sezonun gerisinde.
Önce yolların ayrıldığı ve katkı veren oyuncuların yerleri dolacak, sonrasında ise asıl eksik bölgeler için çalışmalar yapılacak. Bu tablo, doğal olarak tedirginlik yaratıyor.
Güvensizliğin Sebebi: İletişim
Tedirginlik kısmı ortada, peki güvensizlik neden doğuyor? İşte burada iletişim devreye giriyor.
Kayserispor maçının hemen ardından, "Bir ay içinde transferleri tamamlamak ve kampa yetiştirmek zorundayız." ifadeleri kullanıldı. İlk beklenti de burada doğdu.
Sonrasında Enea Mihaj ile anlaşıldığı açıklandı. Ancak oyuncunun daha sonra ilettiği talepler nedeniyle bu transfer iptal edildi. Yaklaşık 1–1,5 hafta önce ise bir kaleciyle anlaşmaya varıldığı ancak sonrasında daha iyi kalecilerin gündeme gelmesiyle transferin beklemeye alındığı kamuoyuyla paylaşıldı.
Son günlerde de kampa oyuncu yetişmesinin zor olacağı yönünde açıklamalar yapılmakta. Tüm bu dalgalı süreç, taraftarda “ne düşüneceğimizi şaşırdık” duygusunu doğuruyor.
Yüksel Yıldırım’ın Açıklamasının Düşündürdükleri
Kimsenin çok takılmadığı ama benim yıllardır kafayı taktığım bir başka konu daha var: transferde son hafta konusu.
Başkan Yüksel Yıldırım, “Transferde son haftayı iyi geçirmek istiyoruz.” dedi. Bu açıklama, kulübün fırsat transferlerini kolladığını ortaya koyuyor.
Ancak bu “fırsat transferi” ifadesi çoğu zaman alıcı için değil, satıcı için bir fırsattır. Avrupa’dan yaklaşık 12 gün sonra transfer dönemini kapatacağız. Bu gecikmenin temel nedeni, Avrupa’nın büyük liglerinde kadro dışı kalan veya son anda elden çıkarılmak istenen oyuncuları daha uygun maliyetlerle transfer etme düşüncesi.
Fakat bu oyuncuların %95’i ya sorunlu ya da düzen bozucu profillere sahip. Yani satıcı için fırsat olabilir ama alıcı için çoğu zaman risktir. Umarım kadronun önemli bölgeleri bu son haftaya bırakılmaz…
Yazının Bu Noktasına Kadar Geldiyseniz…
Transferde Haziran ayına dair tabloyu ortaya koyduk. Yazının bu noktasına kadar geldiyseniz muhtemelen taraftarın tedirginliğinde ve güvensizliğinde haklı olduğunu düşünüyorsunuzdur. Fakat madalyonun bir de diğer yüzü var.
Haziran ayında transfer yapmak, bizim bütçemizdeki takımlar için hiç kolay değil.
Ligi devam eden ülkeler ya da sözleşmesi biten oyuncular dışında kulüpler satışta aceleci davranmıyor. Unutmayalım kadromuza kattığımız Tomasson, ligi devam eden Norveç’ten alındı. Anlaştığımız ama sonrasında vazgeçtiğimiz Mihaj’ın da bonservisi elindeydi.
Ek olarak, transfer limitleri ve mali koşullar da süreci etkiliyor. Yani transfer yapmak gerçekten zor. Ancak zorluklar bahane edilmemeli; asıl sorun, bu sürecin iletişiminde yaşandı.
Kendi adıma konuşmam gerekirse, bir 6 numara ve bir sağ bek alınsaydı şu aşamada yeterli bulabilirdim. Ancak geçtiğimiz sezonun gerisinde bir kadroyla kampa başlamak herkeste hayal kırıklığı yarattı.
Şimdilik Bize Düşen: Beklemek…
Bu noktada şunu da vurgulamak gerekiyor: İlk 11’in büyük bölümünün teknik direktör Thomas Reis’in elinde kamp geçirmesi, sezonun gidişatı açısından oldukça kritik. Bu sadece fiziksel değil, zihinsel bir uyum süreci anlamına da geliyor.
Sonuç olarak, transfer döneminde geç kalmak bir şekilde telafi edilebilir. Ancak kaybedilen güveni geri kazanmak zordur. Her belirsiz açıklama, her ertelenen transfer haberi, taraftarın kulübe olan güvenini biraz daha aşındırıyor.
Umarım Samsunspor yönetimi, taraftarın aklındaki soru işaretlerini giderecek adımları bir an önce atar. Şimdilik bize düşen, beklemek…