Günaydın Samsun yazarı Arda Soydaş, Samsunspor’un Avrupa’ya uzanan tarihi sezonunu; kırılma anları, yıldızları ve sürprizleriyle anlatıyor.

2024/25 sezonu başladığında Samsunspor için hedef, ligde kalmaktı. Ancak sezonun gelişimi bu hedefin çok daha ötesine geçti. Zorlu bir maratonda, transfer yasağı da bulunan Samsunspor, Süper Lig’i üçüncü sırada tamamladı ve adını UEFA Avrupa Ligi play-off turuna yazdırdı.

Efsanevi geçen sezonda zaman zaman inişler ve çıkışlar yaşansa da mücadele ve elde edilen sonuçlar, kulüp tarihine altın harflerle kazındı.

Bu özel sezonu altı başlıkta inceleyelim:

Güçlü Başlangıç Umut Verdi

Sezon başlarken, muhtemelen en iyimser taraftar bile ilk 10’dan fazlasını hayal etmiyordu. Ancak bu tahminleri yukarı çeken şey, sezonun açılışındaki güçlü başlangıç oldu.

İlk maçta Beşiktaş’ı konuk eden Samsunspor, rakibinden çok daha iyi oynadı fakat bu iyi oyun skora yansımadı. Yine de diğer takımların genel durumu hesaba katıldığında, Samsunspor’un küme düşmeyeceği fikri, tam da bu maçla birlikte zihinsel olarak yerleşmeye başladı.

Sonrasında gelen 5 haftalık periyotta yalnızca Konya karşısında oyun beklentilerin altında kaldı. Bu süreçte 4 galibiyet ve 1 mağlubiyet alındı.

Farklı Hayaller Kurduran Maç: Göztepe

İlk 6 haftada 4 galibiyet ve 2 mağlubiyet alınmış, oynanan oyun da hesaba katıldığında büyük bir kriz çıkmadıkça küme düşme korkusunun yaşanmayacağı anlaşılmıştı. Farklı hayalleri tetikleyen karşılaşma Göztepe maçı oldu.

Bu maç, Samsunspor’un en üretken olduğu ama aynı zamanda bireysel hataların da en çok yaşandığı mücadeleydi. 3-1 geri düşülmesine rağmen pes etmeyen Samsunspor, 4-3’lük tarihi bir geri dönüşe imza attı ve Avrupa hayalini ilk kez akıllara soktu.

Göztepe maçından sonra oynanan 7 maçta yalnızca Galatasaray’a kaybedildi. Bu süreçte 14 puan toplayan takım, oyun olarak da genel anlamda Adana Demir maçının büyük bölümü ve Alanya maçının ikinci yarısı dışında gayet iyi bir görüntü verdi. Bu aşamada dar kadronun sıkıntıları henüz sahaya yansımamıştı.

Kaçınılmaz Düşüş Geldi

Dar kadro ile mücadele eden Samsunspor’un bir yerde düşüş yaşayacağı tahmin ediliyordu. Bu düşüş, Bodrum maçıyla başladı ve Eyüp karşısında 3-0’lık mağlubiyetle devam etti. Ardından Sivas deplasmanından golsüz beraberlikle dönüldü.

Ancak Trabzon maçı öncesi sürpriz bir gelişme yaşandı: Olivier Ntcham, Gaetan Laura, Landry Dimata ve Flavien Tait kadroya alınmadı. Zaten sınırlı bir kadroya sahip olan Samsunspor’un bundan nasıl etkileneceği merak konusuydu.

Beklenenin aksine, takım pozitif reaksiyon verdi. Trabzon ve Kayseri maçlarından galibiyetle dönülerek ilk yarı moralli kapatıldı. Ancak oyun anlamında bazı soru işaretleri beraberinde geldi.

Fenerbahçe Maçına Kadar İnişler ve Çıkışlar

Ligin ikinci yarısına sonuç bazında olumlu başlandı. Beşiktaş deplasmanından 10 kişiyle 1 puan çıkarıldı, ardından Gaziantep karşısında 2-1’lik galibiyet geldi. Ancak oyun, ilk yarıdaki seviyeye ulaşamamıştı.

Bu durum, bir süre sonra sonuçlara da yansımaya başladı. Gaziantep galibiyetinin ardından sezonun en kötü maçı Başakşehir karşılaşması geldi ve Samsunspor sahadan 4-0 mağlup ayrıldı.

Hatay ve Konya maçlarında alınan puanlar umut verse de oyun hâlâ yeterli seviyede değildi. Ancak takım bir şekilde suyun üstünde kalmayı başardı.

Hayal kırıklığına sebep olan Rize maçı, yeniden umutlandıran Göztepe karşılaşması, ardından gelen Adana Demir galibiyeti ve Fenerbahçe beraberliğiyle bu süreç geçildi. Sonuçlar ilk yarının uzağındaydı ama yine de fena sayılmazdı.

Oyun Düşüşünün Skorlara En Net Yansıdığı Dönem

Fenerbahçe deplasmanında 1 puan alınmasına rağmen, Samsunspor hücumda etkisiz kaldı. Büyük ihtimalle yorgun Fenerbahçe’nin son 20 dakikada oyundan düşeceği düşünülmüştü; ancak Marius’un kırmızı kartıyla bu plan uygulanamadı.

Bu maçtan sonra, oyun düşüşü skorlara da doğrudan yansımaya başladı. Üst üste Kasımpaşa, Antalya, Galatasaray ve Alanya maçlarında mağlubiyet alındı. Alanya karşılaşmasının ardından Bodrum deplasmanında kötü başlansa da son bölümde toparlanıldı ve böylece mağlubiyet serisi son buldu.

Yeniden Yükseliş ve Unutulmaz Final

Samsunspor’un ligin ilk yarısındaki oyuna en çok yaklaştığı mücadele, Eyüp karşılaşmasıydı. Maçın tamamında rakibinden üstün olan bir takım izledik. Sivas ve Trabzon maçlarından alınan 4 puanla son haftaya 3. sırada girildi.

Kayseri karşısında alınacak galibiyet, Avrupa Ligi play-off bileti anlamına gelecekti.

Maça iyi başlayan Samsunspor, net gol fırsatları bulsa da bunları değerlendiremedi. İkinci yarının başında yediği golle geriye düştü. Dakikalar ilerledikçe stres arttı.

90+5’te Soner Aydoğdu beraberliği getirdi ama Beşiktaş'ın galibiyeti nedeniyle bu sonuç yetmiyordu. Ve 90+7’de Muja sahneye çıktı! Sonrası hepinizin malumu.

Unutulmaz sezon, unutulmaz bir sonla noktalandı.

Sezonun Notları

Sezonun Yıldızı: Thomas Reis

Emre Kılınç ve Marc Bola da kusursuza yakın sezon geçirdi ama bu takım bu seviyeye geldiyse, ilk yazılacak isim Thomas Reis’tir.

Sezonun Sürprizi: Soner Aydoğdu

Belki de kimsenin bu kadar katkı beklemediği bir isimdi. Adana Demir maçıyla rol almaya başladı ve sezon sonuna doğru başrole yaklaştı.

Sezonun Maçı: Samsunspor 4-3 Göztepe

Avrupa hayalinin ilk kez ciddi şekilde kurulduğu maçtı. Skor da hikâye de muazzamdı.

Sezonun Hayal Kırıklığı: Flavien Tait

Çok yüksek beklentilerle transfer edildi, ancak beklentilerin çok uzağında kaldı. Dar kadroya rağmen süre almakta zorlandı.

Sezonun Yanlışı: Devre Arası Gönderilen Oyuncular

Ercan Kara ve Gaetan Laura katkı vermemişti ama her ikisinin birden gönderilmesi, ileri uçta nicelik sorununa yol açabilirdi. Sorun yaşanmamış olsa da bu karar tartışmaya açıktır.

Yeni Sezona Bakış

2024/25 sezonu, Samsunspor’un sadece sahadaki başarısıyla değil, kulüp vizyonuyla da seviye atladığı bir dönem olarak kayda geçti. Transfer yasağı, dar kadro ve zor fikstüre rağmen gelen üçüncülük, başlı başına tarihi bir başarıydı. Bu başarının değeri, yalnızca sonuçlardan değil; istikrardan, dirençten ve takım bütünlüğünden geldi.

Yeni sezonda en çok konuşulacak konu ise bu başarının sürdürülebilirliği olacak.