Meme kanseri, Türkiye’de ve dünyada kadınlarda en sık görülen kanser türü olmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 2,3 milyon kadına meme kanseri tanısı konuluyor. Türkiye’de ise yıllık yaklaşık 20 bin yeni vaka görülüyor. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Neşet Köksal, meme kanserinde yeni bir risk faktörüne dikkat çekti: Pasif sigara dumanı.
Pasif İçicilik Riski Yüzde 24 Artırıyor
British Journal of Cancer’da yayımlanan kapsamlı meta-analiz çalışmasına göre, pasif sigara dumanına maruz kalan kadınlarda meme kanseri riski yüzde 24 oranında artıyor. 1984-2022 yılları arasında yapılan 63 bilimsel çalışmanın incelendiği araştırmada, 35 binden fazla meme kanseri vakası analiz edildi. Prof. Dr. Köksal, özellikle ev içindeki sigara dumanının en yüksek risk faktörü olarak öne çıktığını vurguladı.
Evde Sigara İçilen Kadınlarda Risk Daha Yüksek
Araştırmaya göre evinde sigara içilen kadınlarda meme kanseri riski yüzde 17, sigara kullanan eşi olan kadınlarda ise yüzde 16 artıyor. İş yerinde dumana maruz kalan kadınlarda da anlamlı bir risk artışı saptandı. Prof. Dr. Köksal, “Bireyler aktif sigara içmedikleri için risk taşımadıklarını düşünüyor. Oysa pasif içiciler de benzer oranda risk altında” dedi.
Maruziyet Arttıkça Risk Katlanıyor
Sigara dumanına uzun süre maruz kalmanın riski katladığını belirten Köksal, “Günde 20 sigara dumanına maruz kalan kadınlarda risk yüzde 38, 40 yıl boyunca pasif içici olanlarda ise yüzde 29 artıyor. 40 paket-yıllık maruziyette risk yüzde 50’ye kadar çıkıyor” diye konuştu.
Çocuklukta Maruz Kalmak Daha Tehlikeli
Ergenlik öncesi ve çocukluk döneminde sigara dumanına maruz kalanlarda riskin daha da arttığını söyleyen Prof. Dr. Köksal, bu maruziyetin meme dokusunda DNA hasarına yol açarak ileride kansere dönüşebilecek değişimlerin temelini oluşturduğunu belirtti.
Erken Tanı Hayati Önem Taşıyor
Meme kanserinde erken tanının tedavi başarısını büyük oranda artırdığına dikkat çeken Köksal, “Erken evrede yakalanan meme kanserlerinde 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 90’ın üzerinde. Bu nedenle tarama programlarına katılım çok önemli” dedi.
Dumansız Hava Sahası Hayati İhtiyaç
Pasif içiciliğin obezite, alkol ve hareketsiz yaşam gibi değiştirilebilir risk faktörleri arasında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Köksal, ev ve iş yerlerinde sigara yasağına uyulmasının hayati önem taşıdığını belirtti. “Evlerimizde, iş yerlerimizde ve ortak yaşam alanlarımızda dumansız hava sahası artık bir tercih değil, hayati bir ihtiyaçtır” ifadelerini kullandı.
