Günaydın Samsun yazarı Adnan Kurt, "Tarım Master Planı", "Tarımsal Üretim Eylem Planı", "Kırsal Kalkınma Stratejileri" perspektifinden bakarak Samsun tarımını yazdı.

Samsun gibi bereketli topraklara sahip bir ilin tarım potansiyeli yıllardır çeşitli planlarla gündeme getiriliyor.

"Tarım Master Planı", "Tarımsal Üretim Eylem Planı", "Kırsal Kalkınma Stratejileri"...

Bu başlıklar toplumu unutlandırıyor. Ancak geldiğimiz noktada sormak zorundayız:

Ne Hedefleniyor?

Üretimi artırmak,

Gençleri kırsalda tutmak,

Modern sulama sistemleriyle verimi artırmak,

Kooperatifleşmeyi güçlendirmek,

Katma değerli ürünlerle gelir düzeyini yükseltmek.

Ne Kadar Gerçekleşti?

Sulama yatırımları sınırlı kaldı.

Kooperatifler büyük oranda pasif.

Girdi maliyetleri (mazot, gübre) üreticinin belini bükmeye devam ediyor.

Genç nüfus kırsalda tutulamıyor.

Katma değerli ürünlerin çoğu hâlâ pazara bağımlı.

Neden Bu Noktaya Geldik?

Üreticinin sesi tam olarak duyulmadı mı?

Eğitim ve destek mekanizmaları yeterince yaygınlaştırılamadı mı?

Katılım süreçleri yeterince kapsayıcı olmadı mı?

İyi niyetli girişimler neden kalıcı sonuçlar doğuramadı?

Biz halk olarak soruları sormak zorundayız.  Eleştirmek değil, çözüm için konuşmak istiyoruz.

Ne Yapılabilir?

Yerli tohumlar, doğal üretim modelleri öncelenebilir.

Gençlerin kırsalda üretici olarak kalabileceği yapılar kurulabilir.

Kooperatifler demokratikleşebilir ve aktif hale getirilebilir.

Eğitim-sera-okul üçgeni ile köyde doğrudan üretim zinciri kurulabilir.

Doğaya ve emeğe saygılı modellerle yeni bir tarım anlayışı geliştirilebilir.

Bu çağrı; suçlamak için değil, birlikte düşünmek için yapılmaktadır.

Bu sorular, toprağı seven herkesin kalbinde yankı bulmalı.

Çünkü tarım sadece bir sektör değil, bir varlık sebebidir.

“Toprak susarsa şehir aç kalır. Konuşan toprak için susmayan insanlar gerek.”

Adını vermek istemeyen üretici dostları adına, saygıyla…