Tarım ve Orman Bakanlığı, Karadeniz Bölgesi'ni tehdit eden kahverengi kokarca zararlısına karşı Samsun’da doğaya 15 bin samuray arıcığı ve 300 sülün bıraktı.
Kahverengi Kokarca Karadeniz’de Büyük Tehdit Oluşturuyor
Tarım ve Orman Bakanlığı, Karadeniz Bölgesi’nde başta fındık olmak üzere pek çok tarım ürününe zarar veren kahverengi kokarca zararlısına karşı kapsamlı bir mücadele başlattı. Bu çerçevede Samsun’un Çarşamba ilçesine bağlı Ordu Mahallesi’nde düzenlenen programda, doğaya 15 bin samuray arıcığı ve 300 sülün salındı.


Etkinlik, Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü öncülüğünde, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürlüğü ile Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (KTAE) iş birliğiyle gerçekleştirildi.

Biyolojik Mücadelede ‘Samuray Arıcığı’ Etkili Silah
Zararlı böceğin yayılımını önlemek için doğaya salınan samuray arıcıkları, kahverengi kokarcanın yumurtalarına parazit uygulayarak böceğin çoğalmasını engelliyor. Japonya kökenli bu doğal düşman, kimyasal ilaçlara alternatif olarak çevre dostu bir çözüm sunuyor.
KTAE tarafından laboratuvar ortamında çoğaltılan bu arıcıklar, özellikle organik tarım yapılan bölgelerde tercih ediliyor.
300 Sülünle Ekolojik Denge Korunacak
Etkinlikte ayrıca 300 adet sülün, Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürlüğü tarafından doğaya salındı. Sülünlerin, tarla faresi ve zararlı böcek popülasyonunu dengelemede katkı sağlaması bekleniyor. Bu sayede tarım alanlarındaki ekolojik denge korunarak daha sağlıklı bir tarım çevresi oluşturulması hedefleniyor.

Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen De Katıldı
Programa katılan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bölgemizde tarımı tehdit eden kahverengi kokarca zararlısına karşı biyolojik mücadele kapsamında çok önemli bir adım attık. Hem samuray arıcıkları hem de doğaya salınan sülünlerle ekosisteme zarar vermeden çözüm üretiyoruz.”
Samsun’da Biyolojik Mücadele Örnek Olacak
Samsun'da gerçekleştirilen bu uygulamanın, Türkiye genelindeki tarım bölgeleri için örnek teşkil etmesi bekleniyor. Uzmanlar, kimyasal mücadele yerine biyolojik yöntemlerin artırılmasının hem çevre hem de insan sağlığı açısından önemli olduğunu vurguluyor.




