YKS Adaylarına Psikolojik Destek: Kaygıyı Bastırmayın, Yönetin
Üniversite hayali kuran 2,5 milyon adayın katılacağı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesinde Psikolog Tuğba Akıncı, sınav kaygısıyla başa çıkmanın yollarını anlattı. Kaygıyı bastırmak yerine yönetmenin önemine dikkat çeken Akıncı, adaylara sınav öncesi ve sınav anı için pratik öneriler sundu.
“Sınavla Değil Önce Bedenle İlgilenin”
Akıncı, kaygının bedensel belirtilerle kendini gösterdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Sınav anında kalp çarpıntısı, terleme, nefes daralması yaşanabilir. Bu, beynin ‘kaç ya da savaş’ mekanizmasının devreye girmesidir. Bu anda sorulardan önce bedenle ilgilenin. Kalemi bırakın, gözlerinizi kapatın ya da sabit bir noktaya bakın. 4 saniye boyunca burundan nefes alın, 2 saniye tutun, 6 saniyede verin. Bu nefes döngüsünü 3 kez tekrar edin.”
Akıncı, sınavın çözülmeyi bekleyen bir yapı oyunu olduğunu vurgulayarak, panik anında olumlu iç konuşmalar yapılması gerektiğini belirtti:
“Kendinize ‘Bu bir sınav. Kaygı geçici. Şu an sadece bir soruya odaklanmalıyım’ deyin. Kolay sorudan devam edin.”
“Sınav Bir Göl Gibidir: Sakinleşirseniz Derini Görürsünüz”
Sınavı bir göle benzeten Akıncı, ilk dakikalardaki panik duygusunun geçici olduğunu şu sözlerle aktardı:
“Sınavın ilk dakikaları suya atılan taş gibidir; dalgalar oluşur. Beklerseniz yüzey yeniden durulur. Bilgiler gölün dibindeki taşlar gibidir, sakinleştiğinizde ulaşmanız kolaylaşır.”
Son Günlerde Beden ve Zihin Dinlendirilmeli
YKS öncesindeki günlerde zihni bilgiyle doldurmak yerine sadeleşmeye yönelmenin daha etkili olduğunu belirten Akıncı, şu önerilerde bulundu:
-
Uyku düzenine dikkat edin.
-
Hafif fiziksel aktivitelerle bedeninizi dinç tutun.
-
Sosyal medyada kıyaslamalardan uzak durun.
-
Sınavdan bir gün önce yürüyüş yapın, sevdiğiniz bir kitap okuyun, hafif müzik dinleyin.
“Veliler de Sınav Sürecinde”
Ailelere de seslenen Akıncı, ebeveyn tutumlarının öğrencilerin kaygı düzeyi üzerinde doğrudan etkisi olduğunu belirtti:
“Sınava sadece öğrenciler değil, aileler de hazırlanıyor. Ancak öğrenciler üzerinde en etkili destek, sakinlik ve güven veren bir tutumdur. ‘Sakin ol’ demek yerine, bizzat sakinliğinizi onlara yaşatın.”
