Dijital çağın hızlanan dünyasında çocukların kitapla kurduğu bağ her geçen gün zayıflıyor. Öğretmenler ve aileler, özellikle TikTok ve yapay zekâ destekli içeriklerin yaygınlaşmasıyla birlikte çocuklara kitap okutmakta büyük zorluk yaşadıklarını ifade ediyor. Birçok öğrenci, neredeyse hiç roman okumadan lise çağına ulaşabiliyor.
Uzmanlara göre bu tablo, yalnızca bireysel tercihlerle değil, köklü bir kültürel dönüşümle ilişkili.
Amerikan Liselerinde Okuma Alarmı
The New York Times kaynaklı araştırma ve gazetenin yaptığı gayriresmi okuyucu anketine göre, Amerikan liselerinde kitap okuma alışkanlığı ciddi biçimde geriliyor. Ankete verilen binlerce yanıta göre birçok öğrenci, okul teşvikiyle yılda yalnızca bir ya da iki kitap okuyor.
Bu düşüş, akademik verilere de yansımış durumda. On ikinci sınıf öğrencilerinin sözel puanları tarihsel olarak en düşük seviyelere gerilerken, üniversite profesörleri elit üniversitelerde bile öğrencilerin uzun ve karmaşık metinlere odaklanmakta zorlandığını bildiriyor.
Okuma Dayanıklılığı Yarı Yarıya Azaldı
Eğitim uzmanları, TikTok ve kısa video formatlarının öğrencilerin dikkat süresini ciddi biçimde kısalttığı görüşünde. Mobil ve akışlı medya çağında, bilginin ve hikâyelerin giderek ses ve video formatlarına taşındığına dikkat çekiliyor.
Bazı uzmanlara göre gelecekte en karmaşık anlatılar bile yazılı metinler yerine görsel-işitsel içeriklerle aktarılacak. Bu durum, kitap okuma alışkanlığının temel bir eğitim becerisi olmaktan uzaklaşabileceği endişesini doğuruyor.
Öğretmenler Daha Az Kitap Ödevi Veriyor
Araştırmalar, okullardaki değişimin somut verilerle de ortaya konduğunu gösteriyor.
2008–2009 öğretim yılında yapılan bir ankette, lise edebiyat öğretmenlerinin yılda ortalama 4 kitap ödevi verdiği belirlenmişti. Aynı dönemde öğretmenlerin küçük bir bölümü öğrencilere 7 ve üzeri kitap okutuyordu.
Ancak 2024 yılında Dr. Perrillo ve Dr. Newman tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, edebiyat öğretmenleri artık yılda ortalama 2,7 kitap ödevi veriyor. Uzun süredir görev yapan birçok öğretmen, kariyerlerinin başına kıyasla bugün çok daha az kitap ödevi verdiklerini kabul ediyor.
Teknoloji mi, Eğitim Sistemi mi?
Ankete katılan öğretmenlerin önemli bir bölümü, teknolojinin öğrencilerin okuma dayanıklılığını azalttığını ve kitaplara olan ilgiyi zayıflattığını düşünüyor. Ancak bazı eğitimciler sorunun yalnızca teknolojiyle sınırlı olmadığını; sınav odaklı eğitim sistemi, müfredat baskısı ve zaman yetersizliğinin de bu tabloyu derinleştirdiğini savunuyor.
Veliler ise çocukların kitap yerine ekranla büyümesinin uzun vadede düşünme, analiz ve empati becerilerini zayıflatmasından endişe ediyor.
Okulların Rolü Yeniden Tartışılıyor
Eğitim uzmanlarına göre bu noktada okullara büyük sorumluluk düşüyor. Kitap okumanın yalnızca bir ödev değil, bir alışkanlık ve kültür olarak yeniden kazandırılması gerektiği vurgulanıyor. Aksi halde, yazılı metinlerle derin bağ kuramayan bir kuşağın yetişmesi kaçınılmaz görünüyor.




