Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, küresel iklim krizi, savaşlar ve ekonomik dengesizliklerin gıda hakkını tehdit eden en önemli unsurlar haline geldiğini söyledi.
Prof. Dr. Demir, “Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için gıda hakkı artık sadece bir hedef değil, bir zorunluluktur” ifadelerini kullandı.
“Dünya Nüfusunun Yarısı Aç Ya Da Yetersiz Besleniyor”
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) bu yılki temasının “Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için gıda hakkı” olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Demir, küresel açlık tablosunun insanlık için büyük bir çelişki oluşturduğunu belirtti.
Demir, “FAO verilerine göre 3 milyardan fazla insan sağlıklı beslenemiyor, 1 milyondan fazla kişi ise her gün yatağa aç giriyor. Dünya nüfusunun yarısı ya aç, ya da yetersiz besleniyor. Oysa çiftçiler, herkesi doyuracak kadar üretim yapıyor. Sorun üretimde değil, adil dağıtımda ve sürdürülebilir sistemlerin eksikliğinde” dedi.
“İklim Krizi Artık Bir Kalkınma Sorunu”
Gıda üretimini tehdit eden en ciddi etkenin iklim değişikliği olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Demir, sürdürülebilir tarım politikalarının ertelenemeyeceğini vurguladı.
“Kuraklık, sel, fırtına ve dolu gibi aşırı hava olayları tarımsal üretimi ciddi biçimde etkiliyor. 2025 yılı içinde yaşanan kuraklık ve don olayları, ürün miktarını ve kalitesini düşürdü. Artık üretim planlaması sadece pazar ihtiyaçlarına göre değil, iklim riskleri göz önünde bulundurularak yapılmalı” dedi.
“Sürdürülebilir Gıda Sistemi Kaçınılmaz”
Prof. Dr. Demir, Türkiye’nin dünyanın dokuzuncu büyük tarım üreticisi olduğunu hatırlatarak, sürdürülebilir gıda sistemi ve akıllı tarım teknolojilerine geçişin zorunlu olduğunu söyledi.
“Tarım, ülke ekonomisinin %6’sını, istihdamın ise %20’sini oluşturuyor. Artık kapalı sulama sistemleri, akıllı tarım uygulamaları ve çevre dostu üretim modellerine geçmek zorundayız. Bu dönüşüm, çevresel olduğu kadar ekonomik bir gerekliliktir” ifadelerini kullandı.
“Bugünden Harekete Geçmeliyiz”
Açıklamasında tüm kurum ve bireylere çağrıda bulunan Prof. Dr. Demir, gıda hakkının korunmasının ortak bir sorumluluk olduğunu belirtti:
“Her insanın sağlıklı ve yeterli beslenme hakkı vardır. Kuraklığa dayanıklı tohumlar, damla sulama sistemleri, agroekoloji ve permakültür gibi yaklaşımları yaygınlaştırmalıyız. Gençlerin tarıma dönüşünü teşvik etmeli, kırsal kalkınmayı cazip hale getirmeliyiz. Gıda güvenliğimizi, çiftçilerimizin emeğini ve geleceğimizi korumak için bugünden harekete geçmeliyiz; çünkü yarın çok geç olabilir.”




