Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tarih Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Önder Duman, Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Çerkes Soykırımı ve Sürgünü” konulu etkinlikte, 19. yüzyıldaki büyük göçün trajik boyutlarını aktardı.
“500 Bin Kişi Osmanlı’ya Ulaşamadan Hayatını Kaybetti”
Çerkeslerin 1859’dan itibaren Osmanlı’ya deniz yoluyla yaptıkları göçün zorluklarını anlatan Prof. Dr. Önder Duman, arşiv kayıtlarına göre bu süreçte 500 bin insanın hayatını kaybettiğini belirterek, “Gemi ve tekneler ya battı ya da kapasitesinin çok üzerinde insan taşıdı. Kış şartları, hastalıklar ve deniz yolculuğunun zorlukları büyük kayıplara neden oldu” dedi.
“Samsun’a İlk Aşamada 11 Bin, Ardından 60 Bin Çerkes Geldi”
Duman, Samsun’un bu göçte ana limanlardan biri olduğunu vurgulayarak, “1860-61 arasında 11 bin Çerkes Samsun’a geldi. 1864’e gelindiğinde şehirdeki Çerkes sayısı 60 bine ulaştı. Bu sayı, yerli nüfusun altı katıydı” dedi.
Göçmenlerin büyük kısmı Anadolu’nun iç bölgelerine yönlendirilse de, önemli bir kısmı Samsun çevresinde kaldı.
“Zor Koşullarda Sefere Çıkan Gemiler Felaket Getirdi”
Osmanlı Devleti’nin vapur şirketleriyle anlaşarak Çerkesleri taşımaya çalıştığını hatırlatan Prof. Dr. Duman, “Ancak gemi sayısı yetersizdi. Taşıma ücretleri çok yüksekti. İnsanlar karaya çıkmak için günlerce bekledi. Bu da salgın hastalıkları beraberinde getirdi” diye konuştu.
“Toplumsal Travma Nesiller Boyu Aktarıldı”
Sanatçı ve modacı Zeki Beştepe, konuşmasında sürgünün toplumsal hafızaya kazınan bir travma olduğuna dikkat çekti:
“300 yıl süren savaşlardan sonra sürgüne uğrayan Çerkesler, bu acıyı çocuklarına aktardı. Toplumsal travmalar bireysel travmalardan farklıdır, yüzyıllarca sürer”
Beştepe, sanatın travmaları hafifletici bir araç olabileceğini vurgulayarak, “Sanat ve kültürel etkinlikler, duygusal yükü taşımada ve ifade etmede önemli bir rol üstlenebilir. Ancak kalıcı çözüm için daha fazlası gerekir” ifadelerini kullandı.