Yeni sezon, yeni hedefler!
Umarım Samsunspor adına her şeyin istendiği gibi gittiği güzel bir sezona tanıklık ederiz.
2025/26 sezonu hayırlı olsun!
***
Sezon yeni, forma da yeni ama sahaya çıkan takım eski. Gençlerbirliği maçı 11’inin tek yenisi Tomasson. Hani Marc Bola gitmemiş olsa o da sahada olacak. Ne diyeceğimi bilemedim doğrusu.
***
Neyse sahada gördüklerimizi paylaşalım. Oyunun değil ama sonucun tatmin ettiği bir maç oldu.
Sezon başında yapılan ağır antrenmanların etkisi sürerken, ağustos sıcağıyla boğuşurken, maç ritmi ve form yakalamamışken, üstüne üstlük böylesine bozuk bir zemin varken (zemine bakanlar iyi bakmamışlar), rakibin Gençlerbirliği olması Samsunspor’un şansıydı.
Samsunspor çok zorlamadan, çok da zorlanmadan kazanmasını bildi. Gecenin en güzel olayı cebe konan üç puandı. Sonuca “eyvallah” ama aynı şeyi oyun için diyemeyeceğim.
Samsunspor sahada üretkenlik sorunu yaşarken imdada penaltı yetişti ve skor avantajı yakalandı. Yoksa oyunun gol geleceğine dair bir göstergesi yoktu.
Neyse ki sezonun başında kimsenin henüz neyin ne olduğunu anlamadığı bu zamanlarda üç puanı cebe koymak iyidir.
Samsunspor, rüya gibi bir maçla kazanarak bitirdiği sezonun ardından yine kazanarak başladı. Okan Dilek’in söylemiyle “ne güzel, ne güzel”.
Maçı bir cümleyle özetle derseniz şunu söylerim:
Gençlerbirliği’nin işimizi kolaylaştırdığı bir gecede, oyun disiplini, birlikte oynama alışkanlığı, geçen sezondan devam eden moral üstünlüğü ve özgüven, üç puanı Samsunspor’a kazandırdı.
***
Samsunspor, geçen sezon oyuncu gücüyle değil, oyun gücüyle sonuca ulaşmıştı. Bireysel performanstan değil, takım performansından bir kalite çıkardı. Bu sezon da aynı bütünlüğe çok ihtiyaç var.
Ancak bireysel olarak birkaç oyuncuya dair bir şeyler karalamak isterim.
Dimata’nın dünkü oyunu hiç de katlanılır gibi değildi. Sahada ne yaptığı, ne oynadığı belirsizdi. Yönetime ve teknik heyete adeta “Bana güvenerek yola çıkmayın, tedbir alın, benim bölgeme transfer yapın” dercesine oynadı. Dikkat!
Celil; iyi niyetli, mücadeleci, istekli, fedakâr. Hepsi kabul, övgüye değer. Ancak karta ve sakatlanmaya çok açık bir tarzı var. Bu seviye bu belirsizliği kaldırmaz. Bu takımın birinci ön libero opsiyonu olamaz. Dikkat!
Drongelen, mevcut kadronun birinci savunma opsiyonu. Ama oyun 2-0’ken, her şey rölantide giderken attığı gereksiz uzun pas ve devamında gelen gol hiç hoş olmadı. Daha basit, daha risksiz oyununa ihtiyaç var. Dikkat!
***
Samsunspor’un bu kadrosu bu sezon için yüklenen sorumlulukları kaldırmaz. Bu takım, bu kadroyla 50 maçı götüremez. Takım, kaleci, stoper, kanat, orta saha, forvet transferi için adeta bas bas bağırıyor. Aksiyon lütfen! Hem de bir an önce aksiyon lütfen!
***
Tam bu noktada, galip gelmişken, keyfimiz yerindeyken bir eleştiri yapalım. Geçen sezon devam ederken başkan da, profesyoneller de her bölge için ellerinde oyuncu havuzu olduğunu, her bölge için bol alternatifli transfer listelerinin hazır bulunduğunu söylüyorlardı.
O halde nerede bu transferler?
Neden bu transferler sezon hazırlıkları öncesinde bitirilemedi? Neden hocaya sezon başı kampını yeni transferlerle yapma fırsatı verilmedi? Neden?
Akşam pazarı olsun, fiyat ucuzlasın diye bekleyeceksek geçen sezon niye o açıklamaları yaptınız o halde? Umarım bu gecikmenin bedeli ağır olmaz.