Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Azerbaycan’ın Bakü şehrinde düzenlenen 2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP29) Türkiye’nin karbon salınımını azaltmaya yönelik projelerini anlattı. Türkiye’nin Çin’den Londra’ya uzanan Orta Koridor’un önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Uraloğlu, "Elektrikli tren ve lokomotiflerin geliştirilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için karbon salınımını azaltmalıyız" dedi.
Net Sıfır Emisyon ve Elektrikli Ulaşım Hedefleri
Konferansta yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Uraloğlu, şehirlerde karbon salınımını azaltmak amacıyla elektrikli kara taşıtları, metrolar ve bisiklet yollarına yönelik projeler geliştirdiklerini belirtti. Bakan Uraloğlu, şehirlerde altyapı düzenlemeleri ve karbon emisyonunu azaltacak projeler için yerel yönetimlerle iş birliği yaptıklarını söyledi.
Türkiye'den Önemli Projeler
-
Elektrikli Tren ve Lokomotif Üretimi: Türkiye’de elektrikli tren ve lokomotif üretimi başladı. Dizel ve fosil yakıtlı sistemlerin yerine çevre dostu ulaşım araçlarının kullanımı artırılacak.
- 58 Havalimanında Karbon Sertifikası: Türkiye’deki 58 havalimanının 50’si karbon sertifikası aldı ve emisyon azaltımı konusunda dünya standartlarını yakaladı.
- Kalkınma Yolu Projesi: Irak’ın Basra Körfezi’nden Türkiye’ye uzanan ve Orta Koridor’a bağlanacak Kalkınma Yolu Koridoru ile kuzey-güney ticareti desteklenecek.
Orta Koridor ve Küresel İşbirliği
Bakan Uraloğlu, Orta Koridor'un Çin’den Londra’ya uzanan önemli bir ticaret yolu olduğunu belirterek, bu güzergahın sürdürülebilir ve iklim dostu taşımacılık ile güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. "Koridorun gelişimi, hem Türkiye hem de küresel ticaret için stratejik öneme sahiptir" diyen Uraloğlu, Hazar geçişli İran ve Azerbaycan koridorları gibi farklı güzergahlarda da çalışmalar yapıldığını aktardı.
Doğal Afetlere Karşı Dirençli Şehirler
İklim değişikliğinin etkilerine dikkat çeken Uraloğlu, aşırı yağışların yol açtığı doğal afetlerle mücadele için şehirlerin daha dirençli hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin iklim değişikliğine uyum projelerini diğer ülkelerle paylaşarak iş birliğini artırdığını ifade etti.
