Gözümüzü Açalım: Bu Gidişat Pandemiden Beter Olabilir!

Günaydın Samsun yazarı Adnan Kurt, tarım, üretim, gıda güvenliği konularını ele alan dikkat çekici bir yazı kaleme aldı.

Bir zamanlar köylerimizde, ilçelerimizde insanlar kendi gıdasını üretir; sütünü sağıp, yoğurdunu mayalar, tarlasına ektiği sebzeyi çocuklarına gönül rahatlığıyla yedirirdi.

Bugünse market raflarında ne olduğunu bile bilmediğimiz, kokusuz, tatsız ve kimyasal katkılı ürünlerle besleniyoruz. Oysa çok değil, birkaç kuşak öncesine kadar sofralarda doğalın kokusu, toprağın bereketi vardı.

Ne yazık ki bugün gelinen noktada, üretim yapan halk suçlu gibi gösterilmeye başlanmıştır. Bazı bölgelerde hayvancılık çevreye zarar verdiği gerekçesiyle hedef alınmakta, sebze üretimi sınırlanmakta, geleneksel yöntemlerle tarım yapanlar ise ya yalnız bırakılmakta ya da çeşitli kısıtlamalarla karşı karşıya kalmaktadır. Görünen o ki, bu sadece yerel bir sorun değil; aksine, tüm dünyada doğal üretim ile sanayi üretimi arasında derin, sessiz ama yıkıcı bir savaş yaşanıyor.

Bu savaşta çiftçi örgütsüz, tüketici bilinçsiz, devlet desteği zayıf ve yerel halk sessiz kalmış durumda. Her geçen gün yeni düzenlemelerle köylüler üretimden uzaklaştırılıyor. Tarım alanları enerji projelerine, meralar inşaata, su kaynakları özel şirketlerin hizmetine açılıyor.

Bahaneler ise her zaman hazır: imar yasası, su kısıntısı, iklim düzenlemesi, çevreye duyarlılık… Ancak gerçek şu ki bu düzenlemelerin çoğu halkın lehine değil, sermayenin çıkarına işler yürütmektedir.

Gıda bağımsızlığını kaybeden bir toplum, zamanla tüm özgürlüklerini de yitirir. Bugün birçok ilçe artık kendi ekmeğini üretememekte, dışarıdan gelen sisteme bağımlı hale gelmektedir. Üretimin olmadığı yerde, tüketim bir bağımlılık ilişkisine dönüşür.

Ve bu, yalnızca ekonomik bir mesele değildir; aynı zamanda toplumsal, ahlaki ve stratejik bir yıkımdır.

Pandemi dönemini hatırlayalım: Raflar boşalmış, insanlar temel gıdalara ulaşmakta zorlanmıştı. O zaman yaşananlar sadece bir prova idi. Eğer bu gidişat durdurulmazsa, bir sonraki kriz hastanede değil, sofralarda başlayacaktır.

Ve bu kez çözüm maske veya aşı değil; tohum, toprak ve üretim olacaktır.

Bu gidişat kimlerin lehine işliyor?

Doğal sütlerin yerini raf ömrü uzun katkılı sıvılar alıyor. Gerçek et yerine laboratuvarda üretilmiş yapay ürünler sunuluyor. Tohum çiftçiden alınıp uluslararası şirketlerin patentli tekeline veriliyor. Köylerdeki ahırlar “koku yapıyor” diye şikayet edilirken, şehirlerde insanlar market raflarında “organik” etiketiyle kandırılıyor. Zeytinlikler sökülüyor, tarım alanları yok ediliyor. Kimin için? Bir avuç gıda tekeli için.

Artık yeter.

Bu düzen sürdükçe toprağın ruhu ölecek, gıdanın bereketi silinecek, üretici yalnızlaşacak, tüketici bağımlı hale gelecek. Ama bu gidişat durdurulabilir. Çiftçimizin yalnız olmadığını göstermeli; üretici ve bilinçli tüketici olarak birleşmeliyiz.

Her ilçe kendi gıdasını üretmelidir. Doğal üretim anayasal güvenceye alınmalı, yerel üretici kooperatifler aracılığıyla desteklenmeli, halk gıda konusunda bilinçlendirilmelidir. Okullarda, medyada, meydanlarda “vicdanlı üretim” savunulmalıdır. Sanayi tarımının vicdansızlığına karşı halkın ortak sesi yükselmelidir.

Ve buradan açık çağrımızdır:

Bütün belediyeler, vakit kaybetmeden kendi ilçelerinde doğal, yaşamsal tarım köylerini kurmalıdır.
Bu köylerde üreticiden tüketiciye doğrudan ulaşım sağlayacak kooperatif yapıları aktif hale getirilmelidir.
Her ilde iş garantili “kırsal kalkınma meslek okulları” açılmalı; gençler toprağa, üretime ve doğaya yeniden kazandırılmalıdır.

Unutmayalım: Bu bir tercih değil, bir zorunluluktur. Aksi halde açlık, yoksulluk ve dışa bağımlılık kader olmaya devam edecektir. Bugün alınacak her karar, yarının çocuklarının neyle besleneceğini belirleyecektir.

“Topraktan kopan toplum, geleceğini kaybeder.”

“Gıda egemenliği olmayan halk, özgür değildir.”

“Her ilçe kendi gıdasını üretmedikçe, kurtuluş mümkün değildir.”
— Adnan Kurt

{ "vars": { "account": "PASTE_ANALYTICS_ACCOUNT_ID" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }