Bravo

Sahada ne yaptığını daha önemlisi ne yapmak istediğini bilen bir takım vardı her şeyden önce. Oyun 0-3’e geldikten sonra, tamamen demoralize olmuş bir rakibe karşı kalan bölümde oyunu vermek dışında tabii.

Oyuna hükmedebilmeliydi bu sekansta, Ntcham olmasa da. Olgunlaşma sürecinin bir yansıması diyelim hadi buna.

Bir gerçek var ki, Musaba ve Coulibaly’nin her ikisine birden sahip olmak her teknik adam gibi Reis için de bir şans.

Rahat oyuncu eksiltebilmeleri ve direkt kaleye inebilmeleri müthiş bir konfor sağlıyor. Kayserililer’in her iki kanadını kevgire çevirdi bu ikili. Hem de nerede ise akrobatik gösteriler ile, adeta resital verdiler.

Özellikle Coulibaly için bir parantez daha açmakta fayda var.

Savunmaya yaptığı katkı ile Zeki için bulunmaz bir nimet. Yüksek eforlu, dripling becerili ve heyecan uyandıran bir oyuncudan söz etmek seyir zevki anlamına geliyor.

Makoumbou’nın oyununun verildiğini de gördük. Geçmişte olduğu gibi mobil bir orta saha oyuncusu gibi değildi.

Tam da Reis’in istediği 6 tarifine uygun gördük onu. Defansın önünde daha statik ve garantör bir görevi vardı.

Bu görüntü, Reis’in onu kendi anlayışına ikna ettiğinin göstergesi gibiydi sanki.

Öte yandan, Holse’yi Holse yapan şey, ciğersiz oluşu olmaması lazım tek başına.

Daha çok, savunma aralarına yapacağı koşular ile skor aramaya yatkın bir stil o.

Tüm dikkatlerin hücum oyuncularına yöneldiği anlarda yapacağı sürpriz koşular ile tabela yapmaya çok yatkın aslında.

Asıl farkı buradan yapmadı işten bile değil. Zira buna yatkın bir oyuncu gurubu ve oyun alışkanlığı var.

Penaltı beklentileri vardı bizim tarafın, Var’a da giderken pozisyon sonrası…

Ben olmadığı yönünde görüş bildirenlerin tarafındayım.

{ "vars": { "account": "PASTE_ANALYTICS_ACCOUNT_ID" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }