Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Gaziantep’te don afetinden etkilenen tarım alanlarında yaptığı incelemelerin ardından çiftçinin büyük bir felaketle karşı karşıya olduğunu söyledi. Bayraktar, mevcut desteklerin yeterli olmadığını vurgulayarak daha kapsamlı tedbirler alınması çağrısında bulundu.
“65 İli Etkileyen Don ve Kuraklık Tarımı Vurdu”
Bayraktar, Karacaburç Mahallesi'nde çiftçilerle buluşarak fıstık ağaçlarında meydana gelen hasarı yerinde inceledi.
“Fıstık, üzüm ve ceviz bahçeleri ciddi zarar gördü. Bu sadece bir bölgeyi değil, 65 ili etkileyen tarihi bir iklim afeti. Soğuklar, tarımsal üretimi ciddi şekilde vurdu. Ağaçlar bu yıl verimden düştüğü gibi önümüzdeki yıl da etkilenecek” dedi.
“Afetler Artıyor, Tarım En Çok Zarar Gören Sektör”
Doğal afetlerin hem sayısında hem de şiddetinde ciddi bir artış yaşandığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“2014’te 500 olan afet sayısı, 2024’te 1257’ye yükseldi. 2025’te daha da artması bekleniyor. Bu felaketler en çok tarımı vuruyor. Kuraklık, kar, ardından don. Hepsi peş peşe geldi. Özellikle Hatay, Adana, Kilis gibi iller büyük zarar gördü.”
“Çiftçiye Nakit Destek Yetmez, Borçlar Yapılandırılmalı”
Bayraktar, çiftçilerin gelir elde edemeyeceği bu dönemde bankalara olan borçlarını ödemekte zorlanacağını ifade etti:
“Tarım Bakanlığı maliyetler üzerinden nakit destek sağlayacak. Ancak bu yeterli değil. Banka borçları acilen yapılandırılmalı. Çiftçimiz ‘beni tarlada tutun’ diyor. Sosyal güvenlik primleri de devlet tarafından üstlenilmeli.”
“Kuraklık Derinleşiyor, Su ve Elektrik Desteği Şart”
Kuraklığın tarımsal üretim üzerindeki etkisine dikkat çeken Bayraktar, sulama ve enerji giderlerinin çiftçi için en büyük yük olduğunu vurguladı:
“Çiftçimiz daha fazla suya ve elektriğe ihtiyaç duyacak. Ancak sulama ücretleri ve elektrik faturaları çok yüksek. Bu alanlarda da destek sağlanmalı. Elektrik son bir yılda en çok artan girdi oldu.”
“Çiftçiyi Ayakta Tutmazsak Göç Kaçınılmaz Olur”
Bayraktar, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için çiftçinin tarlada tutulmasının hayati olduğunu belirtti:
“Çiftçi zarar ettikçe göç etmek zorunda kalıyor. Devlet destekleri sadece geçici değil, kalıcı çözümlerle üreticiyi ayakta tutmalı.”