Ay’a Giden Kodlar, Anıtkabir’de Yankılanan Sözler

1969 yılının Temmuz ayı… Dünyanın dört bir yanında milyarlarca göz, televizyon ekranlarına kilitlenmişti. İnsanlık tarihinin en büyük adımlarından biri atılmak üzereydi. ABD’de, NASA’nın Tennessee’deki tesisinde bir grup bilim insanı, Ay’a iniş anını nefeslerini tutarak izliyordu.

Tam o sırada, TV spikerinin sesi birden paniğe büründü Astronot Armstrong’un bilgisayarı bozuldu, Ay’a iniş yapamayacak!

O an, odadaki hava bir anda değişti. Saatlerdir süren heyecan yerini endişeye bıraktı. Ama sessizliği bozan, sakin ama kararlı bir Türk mühendisinin sesiydi:

Telaşa gerek yok. Neil modülü manuel olarak indirebilir. Bu ihtimali düşünerek 1,5 ay boyunca pratik yaptı.

Bu sözleri söyleyen kişi, Arsev Eraslan’dı. NASA’da Apollo 11’in yazılım ekibinde görev yapan bir Türk. Eraslan, sadece iniş sırasında değil, dönüş yolculuğunda Ay’dan Dünya’ya, Güneş yörüngesinden geçerek güvenli şekilde gelmelerini sağlayacak navigasyon yazılımını da geliştirmişti.

Onun yazdığı kodlar, sadece bir program satırı değil; milyarlarca insanın umutlarını, insanlığın gökyüzüne uzanan hayallerini taşıyan satırlardı.

Atatürk’ün 1930’daki Sözleri ve Eraslan’ın Hayali

Eraslan, yıllar sonra Apollo ekibiyle birlikte Türkiye’ye geldiğinde Anıtkabir’i ziyaret etti. O basamaklardan yukarı çıkarken, belki de Atatürk’ün 1930’da söylediği o vizyon dolu sözleri düşündü:

Gelecekte bir gün, insanlık Ay’a gidecek, uzayı ziyaret edecek.

O dönem, bu cümle birçok insana hayal gibi gelmişti. Daha uçak yolculukları bile yaygın değilken, Atatürk insanlığın gökyüzünü aşacağını, gezegenler arası yolculuk yapacağını öngörmüştü.

Ve yıllar sonra, bu vizyonun bir parçası olarak, Türkiye’den yetişmiş bir mühendis, Ay’a gidiş ve dönüşün yazılımını tasarlayan ekibin içinde yer aldı.

Sessiz Kahramanlar

Tarih, genellikle sahnedeki isimleri yazar: Neil Armstrong, Buzz Aldrin… Ama o adımların ardındaki görünmeyen eller, görünmeyen zihinler, görünmeyen kod satırları vardır. Arsev Eraslan, bu sessiz kahramanlardan biridir.

Apollo 11, başarıyla Dünya’ya döndüğünde, belki kameralar onun yüzünü göstermedi, ama her saniyesinde, her rotasında, her güvenli inişinde onun imzası vardı.
Bir Milletin Gökyüzüyle Bağı

Bugün, genç mühendislerimiz uzay teknolojilerinde çalışıyor, roketler, uydular, yazılımlar geliştiriyor. Ama unutmayalım: Bizim gökyüzüne uzanan ilk kod satırımız, 1969’da bir Türk mühendisin ellerinden çıktı. Ve o mühendis, Anıtkabir’de başını eğip saygı duruşunda bulunduğunda, belki de kendi kendine şunu düşündü: Paşam, sizin hayalinizin kodlarını yazdım.

{ "vars": { "account": "PASTE_ANALYTICS_ACCOUNT_ID" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }