Samsun–Berlin–Varşova gidiş, Varşova–Berlin–Samsun dönüş güzergâhından oluşan 72 saatlik yolculuğun yorgunluğunu ve duygu yoğunluğunu geride bıraktıktan sonra, bu maça dair görüşlerimi kaleme almak istedim.
Öncelikle, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş tarafından parsellenen Avrupa sahnesinde, farklı bir camianın, farklı bir logonun yer alması gerçekten çok güzeldi.
Bu takım bizim gönlümüzün sahibi olunca yaşadığım ilk saf duygu gururdu.
Ülkemizi, şehrimizi, camiamızı temsilinden ötürü Samsunspor’a teşekkür ediyorum.
Gururdan sonra yaşadığım ikinci saf duygu sevinçti.
Legia’yı Yakından Tanıyalım!
27 yıl sonra Avrupa’da oynarken, Legia’yı hem de evinde yenebilmek büyük olay.
Olayın büyüklüğünü kavrayabilmek için biraz Legia’yı anlatayım:
• 15 Polonya Ligi şampiyonluğu,
• 21 Polonya Kupası şampiyonluğu,
• 6 Polonya Süper Kupa şampiyonluğu,
• Kadrosunda 9 A milli futbolcu barındırıyor. Başlıcaları: Kasper Urbanski, Petar Stojanovic, Kacper Tobiasz, Vahan Bichakhchyar...
Legia’nın şehrin kalbinde stadı var. Stadın altında store, restoran, pub ve çevresinde fanzone alanlarına kadar birçok gelir getirici işletme mevcut. Hatta sporcu sağlığı merkezi bile bulunuyor.
Kadrosunun değeri 41 milyon Euro.
Legia, geçen sezon UEFA Konferans Ligi’nde çeyrek final oynadı. Elendiği takım ise turnuvayı kazanan Chelsea. Chelsea, turnuvada lig etabından sonra oynadığı 14 maçta sadece bir kez yenildi; o da Legia’ya karşı.
İşte böyle bir takımı yendi Samsunspor.
Peki, Avrupa refleksi henüz olmayan Samsunspor bu maçı nasıl kazandı?
Samsunspor: Bir ‘Antrenör Takımı’
Samsunspor, tam anlamıyla bir “antrenör takımı.”
Sahayı iyi parselliyor, dengeli duruyor ve bu yüzden de sahada ezilmiyorlar.
Yeni transferlerin adaptasyonu arzu edilen düzeyde olmasa da, oyun kalitesi her zaman tatmin etmese de “saha içi ezberi” Samsunspor’a netice getiriyor.
Bu netice bazen olumsuz, bazen Varşova’da olduğu gibi olumlu oluyor.
Varşova’da sahada ne yaptığını bilen, bir planı olan takım Samsunspor’du.
Musaba’nın golünü tekrar izleyin…
Celil ile başlayan, Ntcham ile devam eden, Musaba ile olgunlaşan; Ntcham–Marius
pas trafiğiyle sonuçlanan şahane bir gol!
Musaba’nın maçın başında benzer pozisyon ürettiğini de hatırlatmak isterim. Coulibaly’nin pas yerine şut tercih ettiği atakta, Marius’un kafa vuruşu golle sonuçlansa maç çok daha kolay hale gelebilirdi.
Legia’nın 46. dakikada direkten dönen topu ve 68. dakikada Okan’ın hatalı çıkışında Rajovic’in kafa vuruşu dışında net bir pozisyonu var mıydı? (İptal edilen golü saymıyorum, çünkü ofsayttı.)
Maçın Yıldızı: Thomas Reis
Galibiyetin mimarı Thomas Reis’ti.
Maçın başında ve içindeki dokunuşları mükemmeldi.
Oyuna 4-1-4-1 sistemiyle başlamak, sarı kartla oynayan Celil’in atılmasına fırsat vermeden Yunus Emre ve Makoumbou’yu oyuna almak, son bölümde Borevkovic’i sahaya sürüp savunmayı üçleyerek 5-4-1’e geçmek…
Bunların hepsi teknik direktör dokunuşuydu.
Samsunspor’un Sırrı!
Samsunspor, mantıkla duygunun harmanlandığı bir takım.
Thomas Reis, Lubomir Satka, Olivier Ntcham bu takımın “mantıklı”;
Rick Van Drongelen, Celil Yüksel gibi isimler ise “duygulu” tarafı.
Samsunspor’un sırrını merak edenler, Musaba golü attığında veya Zeki Yavru yerdeyken rakip hamle yaptığında tüm takımın nasıl tepki verdiğine baksın.
Sır tam da burada.
Samsunspor iyi bir takım… Daha doğrusu, Samsunspor iyi bir antrenör takımı.
Bu nedenle Thomas Reis’in Samsunspor için ne ifade ettiğini herkes iyi bilmeli.
Reis’in Gülümsemesi
Thomas Reis, iç sahada üst üste oynanan maçların ardından yapılan basın toplantılarında düşünceliydi, huzursuzdu, yüzü asıktı.
Uzun zaman sonra Varşova’da güldüğünü gördüm.
Soru-cevap bölümünde o kadar güzel mesajlar verdi ki, güme gitmesin, Samsunsporlular hocayı iyi anlasın istiyorum.
İşte Reis’ten altı çizilecek birkaç cümle:
• “Samsunspor geçen sezon büyük bir başarı elde etti. Beklentiler çok yükseldi. Ama beklentileri yükseltmek bize fayda sağlamıyor.”
• “Birçok oyuncu gitti, yenileri geldi. Yeni gelenlerin şehre, takıma uyum sağlaması, felsefemizi kavraması zaman alacak.”
• “Süper Lig ve Konferans Ligi için hedef koymak erken olur. Geçen sezon yaptığımız gibi maç maç ilerlemek bizim için daha doğru.”
• “Taraftarla büyüyen bir takımız. Bizi yalnız bırakmamalılar.”
Son Söz
Samsunspor henüz en iyi oyununu yakalayamadı. Bu zaman alacak.
Çözülmesi gereken oyun içi problemler, form yakalaması gereken oyuncular var.
Sadece bir antrenmanla çıkılacak Fenerbahçe maçına da hocanın bu sözlerini özümseyerek gelmek, maçı bu çerçevede izlemek gerek.